28 Ekim 2009 Çarşamba

The Taking of Pelham 1 2 3 (2009)




Bu yazın en kolpa action filmlerinden biri olduğu düşünüyorum, izleyenler de mutlaka benimle aynı fikirdelerdir. Açıkçası bir sinefil olarak Deja Vu, Man On Fire, True Romance gibi filmlerin yönetmeni Tony Scott’tan daha başarılı birşeyler beklerdim. Giriş cümlelerinden anlamış olduğunuz gibi filmi yerden yere vurmak için yazdığım bir yazı olacak, 2 saatlik bir zaman kayıbı sizin için önemli değil ise John Travolta filmi izleyeceğiz daha ne laf salatası yapıyorsun diyenler de buyursun izlesinler. Sinemaya bu minvalde bakan biri de bu yazıdan bir sonuç çıkaramayacağından gerisini okumadan kendine bir çay koyup filme başlaması en hayırlısı olacaktır…


Ayrıca film yine abuk bir şekilde izleyici salak yerine konulmak suretiyle ticari kaygı sonucun da ‘Metrodan Kaçış’ olarak çevirilmiş. Yönetmen koltuğunda ise her seneyi bir yada iki filmle bitiren gayet üretken bir şahıs olan Tony Scott oturuyor. Yönetmen diğer filmlerin de olduğu gibi yine babacan bir casting hazırlamış bu da benim filmi izleme nedenlerimden biri olduğunu söyleyebilirim. Başroller de Denzel Washington ve John Travolta’yı görüyoruz yardımcı roller de ise kaypak belediye başkanı rolu ile The Sopranos dizisin de Tony Soprano olarak tanıdığımız James Gandolfini yer alıyor.

Senaryo dan biraz bahsetmek gerekirse; metro vagonlarından birini yolcuları ile birlikte fidye amaçlı olarak kaçıran bir çete ve sonrasın da yaşanılan kahramanlık (!) hikayesi olarak özetlenebilir. Sizce de çok klişe ve sıradan değil mi?


Daha önce defalarca gördüğümüz Hollywood sosuna batırılmış alttan alttan propagan da yapan filmler serisine yeni bir halka eklenmiş oldu, izlediğim en kötü rehin alma temalı film olmasının yanı sıra Amerikan polislerinin salaklıkları ise başka uzuvlarınız ile gülmenize sebep olabilir.

Ek olarak bu film 1974 yapımı aynı isimli filmin remake’i olarak çekilmiş.(http://www.imdb.com/title/tt0072251/) Açıkçası bunu izledikten sonra orjinaline nasıl tahammül edilir ya da şans verilir mi bilemedim dostlar.

Son söz olarak söyleyebileceklerim ise; bu kadar sağlam bir oyuncu kadrosunun da durumu kurtaramamış olması üzücü. Onlarca izlenmemiş başyapıt varken buna zaman harcamayın derim...
4 / 10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder